Çok merkezli olarak çocukluk yaş grubunda tanı alan kraniofaringiomalı olguların endokrinolojik etkilenim açısından değerlendirilmesi



Description:

Araştırma yürütücüsü: 
Prof. Dr. Merih Berberoğlu
Prof. Dr. Zeynep ŞIKLAR

ARAŞTIRMANIN DAYANAKLARI VE GEREKÇESİ:

Kraniofaringiomalar santral sinir sisteminde sellar ve supra sellar yerleşimi ile komşu dokularda basıya neden olan, histolojik olarak benin olmasına karşın fonksiyonel ve klinik ciddi sorunlara yol açabilen, en zorlu beyin tümörlerinden biridir. İnsidansı 100 binde 0.13-0.18 olup tüm pediatrik beyin tümörlerinin %6-9’unun oluşturur. Çocuklarda en sık 6-10 yaş, daha sonra 11-15 yaşta görülür. 

Klinik bulguları arasında en sık baş ağrısı (%60-75), görmede azalma, %20-50 olguda endokrin sorunlar (büyüme geriliği, obezite, puberte gecikmesi, CDİ) görülür. Özellikle adolesanlarda görme azalması ve hipopituitarizm ön planda görülen sorunlardır. DSÖ grade I tümör kabul edilen kraniofaringiomaların adamantinomatous (aCP) ve papillary (pCP) olmak üzere histopatolojik iki subtipi vardır. aCP çocukluk yaş grubunda görülen,form olup, Rathke kesesi veya kraniofarengeal duktustaki embiryonel epitel artıklarından kaynaklanır. aCP’da CTNNB1’i kodlayan B-katenin gen mutasyonu %63-100 oranında görülür.

 Nadiren malign olan bu tümör vital dokulara yakınlığı, kitlenin tam çıkarılamaması ve tekrarlama özelliği nedeniyle tedavi güçlüğü sunar. Ayrıca çocuklarda tanı sıklıkla gecikebilmektedir. Tam çıkartılması olanaklı değilse rezeksiyon ve rezidüel tümör irradyasyonu gerektirir İdeal cerrahi yaklaşımı konusunda  bir uzlaşı yoktur. Eskiden daha sık uygulanan agresif gross total rezeksiyon (GTR) ile endokrin sorunlar ve yaşam kalitesinde azalma daha sık görülmektedir. Günümüzde hipofiz ve kranial sinirlerin korunması amacıyla subtotal çıkarım ve radyasyon uygulanması eğilimi artmaya başlamıştır.  Endoskopik endonazal cerrahi sonrası uzun süreli yaşam kalitesi verileri azdır.

Hastalığın kontrolü değişken olup, rekürrens %44-93 oranında bildirilmektedir. GTR ile tekrar az iken, inkomplet çıkarımda % 70-94 dür. Radyoterapi STR’a eşlik etmesi durumunda tümör kontrolü %77-100 sağlanmaktadır.

 Kraniofaringiomalı olgularda hem tanı hem de izlem sırasında sık olarak gözlenen Endokrin bozukluklar yaşam kalitesini azaltan en önemli sorunlardandır. Başvuru döneminde hipofiz sıklıkla etkilenmiştir. Büyüme hormon eksikliği (BHE) %75, Gonadotropin azlığı  %60, ACTH ve TSH eksikliği ise %30 olguda saptanır. Santral diyabetes insipitus (SDİ) %10-20 olguda görülür. Hipopituitarizm sıklığı postop %57-98 oranındadır. Kalıcı CDİ %64-80 oranındadır. Cerrahi rezeksiyon sonrası bazı olgularda gerekli olan radyoterapi de hipotalamo-hipofiz fonksiyonlarını olumsuz etkiler. Hipotalamus, hipofize göre radyoterapiden daha çok etkilenir. Hipotalamik obezite ise önemli bir sorun olup, olguların  %40-80’inde gelişir. Hipotalamik hasar obezitenin birincil nedenidir Cerrahi öncesi hipotalamik tutulum derecesi, cerrahi ile oluşan hasar uzun süreli sonuçları etkilemektedir.

 Endokrin ve metabolik sorunlara yönelik girişim ve tedaviler de güçlükler barındırmaktadır.  BH tedavisinin kraniofaringiomanın tekrarlaması açısından risk oluşturmadığı belirtilmekle birlikte halen tartışmalıdır. BH tedavisinin psikososyal durumu, yaşam kalitesi bir araştırmada incelenmiş; büyüme döneminde BH alanlarda boy daha iyi;  hepsinde  VKİ izlemde belirgin artma olduğu görülmüştür. BH replasmanının hastalıksız yaşam süresine olumsuz etkisi bulunmamış, nörofizyolojik bulgular ve emosyonel fonksiyonların pediatrik yaşta BH alan grupta daha iyi olduğu görülmüştür.

Hipotalamik obezite özellikle metabolik sorunlara yol açan ve yaşam tarzı değişikliğine cevap vermeyen bir sorundur. Farklı ilaçlar denense de umut verici sonuçlara yol açamamaktadır.  Bariatrik cerrahi ise önerilmemektedir.

 

ARAŞTIRMANIN AMAÇI:

Olguların tanısındaki güçlükler, yerleşim yerinin özelliği ve çevre dokulardaki etkilenmenin derecesi, uygulanan tedavilerin yarattığı ek hasarlanmalar, endokrin ve metabolik morbiditeler, tekrarlama özelliği ve ileri dönem yaşam kalitesine olumsuz etkileri çocukluk çağında görülen kraniofaringiomalı olguların yönetiminde zorluğa neden açan faktörlerdir.

Bu çalışmanın amacı çocukluk döneminde tanı alan kraniofaringiomalı hastalardan oluşan ulusal kohortda, tanıda ve uzun süreli izlem sırasında görülen endokrin ve metabolik komorbiditelerin prevalansını ortaya koymak, endokrin sorunların yönetimindeki zorlukları belirlemektir.

 

YÖNTEM:

 Çalışmaya katılan Çocuk Endokrinoloji merkezlerinin İzleminde olan tüm kraniofaringiomalı olgulara erişim hedeflenmektedir.

Olguların başvuru yaşları, başvuru özellikleri, semptom süreleri, demografik verileri, tümör boyutu, uygulanan cerrahi ve/veya radyoterapi, tümör histolojisi, tanıdaki MR bulguları, kayıt altına alınacaktır. Eşlik eden endokrin, metabolik, oftalmolojik ve nörolojik verileri belirlenecektir.
Fizik muayene değerlendirmeleri, boy, VA, VKİ, puberte bulguları, görme muayenesi sonuçları katıtlardan değerlendirilecektir. Laboratuar verilerden KY, BH eksikliği (varsa BH uyarı testi, IGF 1 ve IGFBP3 ölçümleri), TSH, sT4, ACTH (bazal ve uyarılmış), kortizol, prolaktin, gonadotropinler, Testosteron/Estradiol düzeyleri, SDİ varlığı ve aldığı tedaviler belirlenecektir.

Metabolik sağlık açısından AKŞ, açlık insülin, lipidler, AST, ALT, ürik asit düzeyleri kaydedilerek diyabet/glikoz metabolizma bozukluğu, hipertansiyon, yağlı karaciğer hastalığı sorgulanacaktır.

Oftalmolojik ve nörolojik muayene sonuçları, sosyal ve psikolojik sorunların eşlik edip etmediği ve kardiyovasküler bulgu , obstruktif uyku apnesi vb ek bulgu olup olmadığı kaydedilecektir.

İzlem özellikleri olarak ortalama izlem süreleri, kontrol MR bulguları; endokrin, metabolik, oftalmolojik ve nörolojik sorunlarındaki farklılıkları belirlenecektir. Tümör rekürrensi ve tekrar operasyon varlığı kaydedilmesi istenecektir.

 

Çalışma grubundaki gönüllülerin araştırmaya dahil edilme ölçütleri:

Tanı yaşının 0-18 yaş aralığında olması

Patolojik olarak kanıtlanmış kraniofaringioma tanısı almış olması

 

Çalışma grubundaki gönüllülerin araştırmadan hariç tutma ölçütleri :

Klinik ve radyolojik olaral kraniofaringioma tanısı alan, patolojik tanısı olmayan olgular

18 yaş üstünde tanı alan olgular

Çalışmanın etik onayı: Alınmıştır (AÜTF İnsan araştırmaları etik kurulu onay no: İ2-130-21)

Verilerin yazım aşamasında tüm CEDD-NET veri tabanı üzerinden olgu veri girişi yapılan tüm merkezlerdeki Çocuk Endokrinoloji uzmanları yazar olarak yer alacaktır.

 

 



Instructions:

 


Project Admins:

  • Zeynep Şıklar
  • Merih Berberoğlu


Project start - end date: 01/11/2021 - 31/12/2022